NA RU TO
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Aksiyon ve Dram
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Come Back Old Friend

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Maximo Axia
Akatsuki Üyesi
Akatsuki Üyesi
Maximo Axia


Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 20/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 9:36 pm

Come Back Old Friend Untitl28

Dostlar bazen dostluklarını bitirmek zorunda kalırlar.
Fakat, içten içe birbirlerine hala bağlıdırlar...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Maximo Axia
Akatsuki Üyesi
Akatsuki Üyesi
Maximo Axia


Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 20/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Geri: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:04 pm


    'Çok uzun zaman oldu … Konoha’dan ayrıldığım günü, dün gibi hatırlıyorum. Ne yazık ! '

    Axia ağır adımlarla ölüm vadisinin zirvesine vardı. Gök gürültüsü ve yıldırımlar adeta gökyüzünü yaracaktı. Sanki onun geri dönüşüne ağlıyordu bulutlar. Konoha’nın ölüm meleği Maximo Axia ! Yıllar önce arkadaşlarının ihanetine dayanamayıp dört arkadaşını katlederek öldürmüş ve Konoha’dan kaçmıştı. Şimdiyse geri dönüş sebebi pişmanlık mıydı ? Hayır hayır… Asla pişman olmamıştı, alın koruyucusundaki bu derin çizik de pişman olmadığı için hala orada değil miydi zaten ? Axia, zirvede durdu ve gökyüzüne baktı. Güneş, yitik ışıklarla bulutların arkasına doğru çekilmişti. Konoha’nın iki büyük insanı Uchiha Madara ve Senju Hashirama’nın heykelleri yağmurun şiddetiyle ıslanmışlardı. Axia, durdu. Madara’nın heykeline baktı ve gülümsedi. Birbirlerine ne kadar benzediklerini düşündü. O da arkadaşlığı, dostluğu unutmuştu, sevgisini yüreğinden koparmıştı ve tehlikeliydi…

    ' Ben de seni bekliyordum Kimato. Hoş geldin.'

    Kimato, Axia’nın eski arkadaşlarından birisiydi. Aynı yaştalardı ve aynı yaşta akademiden mezun olmuşlardı fakat, genin takımları farklıydı. Belki aynı takımda olmasalardı, Kimato’da diğer arkadaşları gibi ona ihanet edecekti . Öfkesini bastırmaksızın arkasına döndü ve Kimato’nun gözlerinin içerisine baktı. Adeta bütün öfkesini ona göndermişti fakat, Kimato yarı bölünmüş Anbu maskesinin altından Axia’ya bakarken bomboştu. Hiç duygu belirtisi yoktu yüzünde. Zaten böyle olması gerekirdi… O, köyünü seven bir shinobiydi her zaman. Aslında Axia da öyleydi. ‘Kader’ diye geçirdi içinden fakat, bunun kaderle falan alakasının olmadığını çok iyi biliyordu. Onun içinde, derinlerde bir yerlerde her zaman bir katil olduğunu biliyordu. Axia kendisinden bile korkuyordu…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
D. Kimato
Anbu Üyesi | S-Sınıfı Ninja
Anbu Üyesi | S-Sınıfı Ninja
D. Kimato


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 20/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Geri: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:21 pm

    “ Ben de seni bekliyordum Kimato. Hoş geldin . “

    Sadece gülümsemiştim. Suratımdaki o ifade, onu nasıl rahatsız edecekti bilmiyordum fakat; sanırım eski bir dostu görünce içimde bir parça da olsa duygu kırıntısı kaldığını anlamıştım. Anbu takımına katıldığımdan beri bu anı bekliyordum belki de. Belki sırf bu yüzden bu takımdaydım. Sırf en yakın arkadaşlarını acımasızca katleden ve şimdi hiç pişmanlığı olmayan bu herifi öldürmek için Anbu olmuştum, bilmiyorum… İşte zamanı gelmişti. Gökten yağan yağmur sırtımdaki katanadan aşağıya damlıyordu. Birazdan kan kırmızı olacağına emin olduğum katanam… Gözlerimi devirdim ve bir adım sağa adım attım. Axia’da hiç hareket belirtisi yoktu. Ne yani, bana teslim mi olacaktı ? Axia bunu bekleyeceğim en son suçluydu ! Kafamı kaldırdım ve onun o hınç dolu gözlerine baktım. Sanki arkadaşlarımızı öldüren benmişim gibi bakıyordu bana ve beni de gözünü kırpmadan öldüreceği gözlerinden açık bir şekilde okunabiliyordu. Anbu maskemi çıkarttım ve rastgele fırlattım. Onun karşısında Konoha’lı bir Anbu olarak değil, arkadaşlarının öcünü almak isteyen biri olarak savaşacaktım ! “ Ben de bu anı bekliyordum Maximo. Seni öldüreceğim günün gelmesini bekliyordum.”

    Elim sırtımdaki katanaya doğru gitti ve ona sıkıca tutundu. Fakat, her seferde olduğu gibi hızlı bir şekilde yerinden çıkmadı bu sefer. Bu defa bekledi, aklım ilk defa bedenime karşı koydu. ‘Dostluk bağları Konoha’nın en büyük silahıdır.’ Akademide duyduğum bu sözler kulaklarımda yankılandı ve tekrar kafamı kaldırıp Axia’ya baktım. Bu sefer benim de gözlerimde öfke patlaması olmuştu. Bunu ben de, Axia da anlamıştı. “Neden yaptın ? Neden Osuka ve Archi’yi öldürdün? Onlardan ne istedin Axia? “ Sesim titremişti. Korkudan veya soğuktan değildi. Öfkeden çenem kasılmış ve ne yapacağımı bilemediğim içindi bu titreyiş. Artık aklım bedenimle iş birliği içerisindeydi tekrar. Katanayı bir anda çektim ve Axia’nın görebileceği doğrultuda suratına tuttum. “Savaş zamanı.”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Maximo Axia
Akatsuki Üyesi
Akatsuki Üyesi
Maximo Axia


Mesaj Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 20/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Geri: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 20, 2012 10:37 pm

    “Neden yaptın ? Neden Osuka ve Archi’yi öldürdün? Onlardan ne istedin Axia? “


    Bir an duraksadı ve aynı soruyu kendisine de sordu. Neden ? Neden ? Cevap yoktu… Yıllar önce bu sorunun cevabını çok basit bir şekilde verebilecekken şimdi cevapsız kalıyordu o güne dair gelen tüm sorular fakat, artık geri dönüş yolunun olmadığını şu anki iki eski dostta çok iyi biliyorlardı. Axia, öfke dolu gözlerini tekrar Kimato’ya çevirdi ve ağzını araladı. Dudaklarının arasından su birikintileri ağzına dolmaya başladı. Tekrar kapattı. Soruya cevap vermemeyi tercih etti ve yan tarafında duran kılıcı bir anda çekti. Kimato’nun da ona doğrultmuş olduğu katanaya şöyle bir baktı. Karşısındaki rakip ölümcül derecede güçlüydü ve bir katana ustasıydı. Ayrıca beş elementin üç tanesinde ustaydı ! ‘Güzel bir dövüş çıkacak.’ Kendi kendisine konuşmuştu. Bu konuşma, dudaklarında bir tebessüme neden olmuştu . Daha sonra tekrar Kimato ile olan dövüşe odaklanmaya çalıştı ve onun yaptığı gibi bir adım sağa atladı. Axia, beş elementin sadece iki tanesinde usta sayılabilecek kadar güçlüydü. Yani karşısındaki rakibin gücü fark edilebilecek seviyede fazlaydı Axia’dan. Bu savaşın sonucunun ne olacağını şimdiden merak etmeye başlamıştı. İlk atağı kimin yapacağı umurunda değildi. Atak sırasını bile takip etmeksizin dövüşecekti bu sefer. Kimato’nun gücünü bir kez daha düşününce, daha fazla beklemenin anlamı olmadığını anlamıştı. “Shinkuu Renpa” diyerek dövüşü başlatmıştı. Kesici rüzgar kütleleri Kimato’ya doğru hızla ilerlemeye başlamıştı bile. Sağa veya sola kaçacak yerinin olmadığını o da çok iyi biliyordu. İlk saldırıya göre biraz sert girmişti Axia fakat, bu yüzünde bir gülümseme oluşmasına sebep olmuştu. Hava ve Ateş elementleri, onun en iyi kullandığı jutsuların elementleriydi. Tek dezavantajı, Kimato’nun da bunu çok iyi bilmesiydi !
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Yushiko Mofah
Gezgin | Kaçak
 Gezgin | Kaçak
Yushiko Mofah


Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 26/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Geri: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 27, 2012 2:03 am



    Onları izlediğimi farketmeyişlerinin sebebi belliydi. İki azılı düşman ve iki gerçek dost arasında gidiş gelişleri beyinlerini allak bullak etmişti... Birbirlerine duydukları öfke çok fazlaydı evet fakat, birbirlerine olan bağlılıkları da olduğunca yüksekti. Bu yüzden birbirlerine saldırmak için kendilerini zoraki bir nefretle kaplamışlardı. Axia'nın bakışları değişmişti ve Kimato da onun gözlerinin içerisine bakarak savaş pozisyonu almıştı bile... Artık bu yolun dönüşü yoktu ! Bense sadece olanları izliyordum ve yaslandığım ağaç, beni onların görüş alanından saklamaya yetiyordu. Bir ara gözlerimi savaş alanından çektim ve yukarı kaldırdım. Bulutların siyahlığı, yağmurun saflığıyla çelişiyordu gökyüzünde. Eşsiz bir dans vardı fakat, insanoğlunun anlayabileceği türden danslar değildi bunlar. Hayatın teması... Gözlerim, tekrar Axia'nın hareketine doğru döndü. Gardını değiştirmişti. Savunma pozisyonu, yerini saldırıya bırakmış ve gözden kaybolmuştu. Kesici rüzgar kütlelerini gönderdiği saldırısını Kimato basit bir zerafetle, sanki uzatılan bir ikramı ellerinin tersiyle iktirircesine göndermişti başka bir yöne. O, çok başarılı bir anbu takımının lideriydi. Gücüyse, bizler tarafından değerlendirmeye alınamayacak kadar fazlaydı. Yüzümdeki tebessüm, tüm suratıma dağılırken eski hatıralarımız aklımda volta atmaya başlamışlardı sanki. Sırtımdaki kılıcı çıkartıp ağacın altında bir yere saplamaya başladım. Bir yandan da, eskilerde kalmış ve artık üzerleri rutubetleşmiş olan dostluklarımın arasından seçtiğim ve özenle koruduğum iki tanesinin rekabetlerini izlemeye başlamıştım...


    Axia'nın saldırısını, Kimato kolaylıkla savurmuştu fakat; Kimato'nun yapacağı herhangi bir saldırıyı Axia kolay kolay savuramayabilirdi. Bu yüzden kılıcı sırtıma dayayıp yavaş adımlarla ağacın arkasından önüne doğru çıkma girişiminde bulunmuştum. Bu sefer, ağaç benim arkama saklanmış bir haldeydi. Yüzümdeki tebessüm ve gözlerimdeki buğuyla beraber titreyen gövdemi de onların huzuruna bırakmıştım bu sefer. Beni ilk farkeden Kimato olmuştu. Arkasını döndü ve gözlerine inanamaz gibi bir bakış atarak beni, baştan aşağıya süzmeye başladı. Ne yapacağını bilmiyordu. Onların eline verilen listede bulunan iki düşman ve iki eski dost arasında gidiş gelişleri yüzünden rahatlıkla okunabiliyordu. Benim için öldürme ilanı verilmediğini gayet iyi biliyordum, çünkü ben köyüme ihanet sayılacak bir şey yapmamıştım. Ama, Axia'nın mutlak ölüm emri vardı. "Birbirinizi bu kadar özlemiş olduğunuzu görmek gözlerimi yaşarttı çocuklar. "diyerek kafalarını biraz daha karıştırarak bulundukları alana doğru yürümüştüm. Ve çoktan gardını düşüren Axia'nın sırtına ufak bir dokunuşla ve ona yaptığım bu , hafif tehditkar hareketten sonra ortalarında durdum. İkisini de görüş alanıma sokmuş ve yapacakları hataları durdurmam için gerekli pozisyona bürünmüştüm. Sonra tekrar Kimato'ya döndüm ve ;"Axia, hatalarını çok iyi anlamış durumda Dora ! Yaptıklarının pişmanlığını belirtmekten çekiniyor sadece. Ona destek olmak yerine kösteklik yapmak ne kadar arkadaşça, bir düşün... " Kimato şaşkın bir ifadeyle suratıma bakıyordu. Benim gücümü de hafife alacak kadar ahmak değildi . Axia'yı tek hamlede yere serip Kimato'yu da etkisiz hale getirdikten sonra elimi kolumu sallayarak köyden dışarı çıkacak gücü taşıdığımı biliyorlardı. Bu yüzden ikisi de çoktan gardını düşürmüş bir halde dediklerimi dinlemeye başlamışlardı bile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
D. Kimato
Anbu Üyesi | S-Sınıfı Ninja
Anbu Üyesi | S-Sınıfı Ninja
D. Kimato


Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 20/01/12

Come Back Old Friend Empty
MesajKonu: Geri: Come Back Old Friend   Come Back Old Friend Icon_minitimeCuma Ocak 27, 2012 8:26 pm


    Üzerime gönderdiği kesici rüzgar demetlerini aynı karşı saldırıyı savunma formuna dönüştürüp kolaylıkla bir kenara savurabilmiştim... Bunun, benim için zor olmayacağını Axia'nın da çok iyi bildiğinin farkındaydım. Sadece, artık bu savaşa başlama gereği hissettiği için göndermişti rüzgarın bıçaklarını üzerime. Gözler, bazen vücuttan ayrı bir şekilde davranırlar... Sanki başka bir vücut bulmuş ve senden ayrılmışçasına. İşte, benim gözlerim de aynı o şekilde davranmaya başlamışlardı. Gözbebeklerim, kendiliğinden titremeye başlamıştı ve kalp damarlarımı sulama çabası içerisine girmişlerdi. Axia'yı öldürmem gerekiyordu, ona nefret duymam ve bir gram tereddüt etmemem lazımdı fakat; yapamıyordum. Anılarımız, mutlu günlerimiz yine ayrı bir boyutta olan gözlerimin önünden geçmekteydi. Gülümsedim ve ellerimi açtım. Artık zamanı gelmişti- 'Sen nereden çıktın Yushi?' Axia'nın arkasında beliren silüet önce anlamsız bir karanlık, daha sonrasında eski hatıraların can bulduğu; eski bir dost haline bürünmüştü. Bu da neydi böyle ? Konoha'nın efsaneleri tekrar bir araya toplanır gibiydi sanki. 'Ya ölenler ?' İçimdeki sesi bastıramıyordum. Bir yarım Axia'yla beraber gidip bütün olanları unutmayı istiyor, diğer yanım ise onu burada öldürmenin planlarını yapıyordu."Birbirinizi bu kadar özlemiş olduğunuzu görmek gözlerimi yaşarttı çocuklar. " Yine o ses tonu, aynı soğukkanlı bakışlarıyla Yushiko ortamızda belirmişti. Gülümsemesini taktığı suratındaki maske ise, yapmacık olduğunu her haliyle ortalara sermekteydi. Onun da gözleri, benimkilerden farksız bir halde titriyorlardı. Bir an, yerdeki anbu maskesine gözlerim takıldı ve görevimi suistimal ettiğim aklıma geldi. Fakat, sonrasında ben bu görevi neden seçtiğim konusundaki teoriler, beynimin dört yanını işgâl altına almış ve kuşatmaya başlamışlardı sanki. Axia'yı bulmak için seçtiğim bu mesleği, şimdi onu öldürmüyorum diye yargılama girişiminde bulunuyordum ve bu, oldukça saçmaydı. Sonrasında tekrar Yushiko'ya döndüm. O, Konoha'ya hiç ihanet girişiminde bulunmamış, sadece kendisini köyden uzaklaştırmıştı. Arananlar listesindeydi fakat, kesinlikle canlı ele geçirilmesi gerekiyordu ki, Yushiko istemediği sürece Anbu ekibindeki hiç kimse onu canlı olarak yakalayamazlardı. "Axia, hatalarını çok iyi anlamış durumda Dora ! Yaptıklarının pişmanlığını belirtmekten çekiniyor sadece. Ona destek olmak yerine kösteklik yapmak ne kadar arkadaşça, bir düşün... " Bu tam da Yushiko'nun kuracağı tarzda bir cümleydi. Hep dostluğa, arkadaşlığa ve çıkarsız sevgiye önem vermiş olan adamın sözleriydi bunlar. Hatta, Konoha'yı terketme sebeplerinin başında da bu dostluğun, artık bu köyde barınmadığını anlamış olmasıydı. Pozisyonumu değiştirdim ve gardımı tamamiyle indirmiştim. Zaten, Yushi burada olduğu sürece savaşmanın bir anlamı yoktu...

    "O, çok büyük hatalar yaptı Mofah ! Bizden biri olmayı reddetti ve vahşetini dostlarımızın üzerine kustu ! " Nefret dolu yanımdan çıkan sözlerdi bunlar. Geceleri rüyalarıma giren dostlarımın, şimdi burada vazgeçip onlara ihanet edeceğimi düşünen yanımdan çıkan sözlerdi. Yushiko, kılıcını çıkarttı ve üzerime doğru yürümeye başladı. Bana saldırmayacağını biliyordum. Saldırsa, öldürse de umurumda olur muydu ? Şuracıkta ölsem ne değişirdi ki, diye düşünmeye başladığım sırada suratıma sağlam bir tokat yerleştirdi ve kılıcını tekrar kınına soktuktan sonra arkasını dönerek tekrar eski yerine geçti. "Anlamıyorsun değil mi ? Sen, Yushiko Mofah ! Arkadaşlığın , dostluğun bulunmadığı yerlerde yaşamaktan korkan SEN ! Neden şimdi bana, o arkadaşlığın bitmesine yol açan adamı koruyorsun ? " Yushiko'nun yüzünde beliren ifade, daha önce karşılaşmadığım cinstendi. Cevap bulamamıştı. Haklıydım. Fakat, yine de bir arkadaş öldürmek ona hiç cazip gelmiyordu. Ölümle verilen hiçbir ceza, ona cazip gelmemişti zaten. O, cezaların kazanmaya yönelik olmasından yanaydı. Bir insanın hayatıyla ödetmekten yana değil... Haklıydı belki de. Ama, ben bu düzenin bir koruyucusu olmayı çoktan seçmiştim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Come Back Old Friend
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
NA RU TO  :: Gizli Köyler :: Ateş Ülkesi Köyleri :: Ölüm Vadisi-
Buraya geçin: